"Sonbaharın gelmesi hemen hepimizde bünyelerimiz yaza alıştığı için bazı olumsuz etkiler yaratıyor. Ancak özel beslenme ve diyet programlarıyla mevsim geçişlerinin olumsuz etkilerini en aza indirgemek mümkün."
Havaların giderek soğumasını beklediğimiz ve sonbaharın kendini göstereceği bu sonbahar günlerinde hepimizin bazı ortak şikayetleri gelişir. Havaların daha erken kararması, güneşin kendini daha az göstermesi ve yağmurlar, halsizlik, isteksizlik, yorgunluk gibi sonuçlar doğurabiliyor… Ve bunların yarattığı mutsuzluk sonucunda da aşırı yemek yeme isteği de uyanabiliyor. Diyetisyen Mehtap Yakut bu etkileri minimuma indirebilmek ve hastalıklardan kendimizi koruyabilmek için bağışıklık sistemimizi geliştirebilmemiz için önemli tavsiyelerde bulundu.
NASIL BESLENMELİ, NELERE DİKKAT ETMELİ?
- • Mevsim geçişleri metabolizma hızının değişmesine, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve hastalıklara davetiye çıkardığı için öncelikle vücut direncini arttırmamız gerekiyor. Bunun için de A, C, E vitaminleri, selenyum, çinko, magnezyum gibi mineraller ile Omega 3 ve Omega 9 yağ asitlerinden yeteri kadar almak gerekiyor. Peki bunları hangi besinlerden temin edebiliriz? Yeterli miktarda yani ortalama 5 porsiyon meyve ve sebze tüketerek vitamin ve mineralleri almış olurken, balık, balık yağı, keten tohumu, soya fasulyesi, fındık ve zeytinyağı ile de Omega 3 ve Omega 9 ihtiyacımızı karşılamış oluruz.
- • Sonbahar yorgunluğuna karşı ise doğal enerji kaynağı olan ruşeymi tüketebilirsiniz. Çünkü ruşeym, minareller demir, çinko, magnezyum, fosfor, potasyum ve bakır açısından zenginken, B grubu vitaminleri ve lifi de bünyesinde barındırır. Ayrıca yapısında E vitamini ve lif kaynağı olan proteinlerin bolca bulunduğu rüşeym, bağışıklık sisteminizi de destekler.
- • Besin çeşitliliğine özen göstermek de mevsim geçişlerinde mutlaka uygulamamız gereken bir alışkanlık. Sağlıklı kalabilmek için gün içerisinde yaklaşık olarak 50 çeşit besin öğesi tüketmemiz gerekiyor. Yani karbonhidrat, yağ, protein, mineral ve vitaminleri yeterli miktarda almamız oldukça önemli. Buna örnek vermemiz gerekirse; kendinize tabak hazırlarken ya da ara öğünlerinizde tek tip yerine değişik renklerdeki meyve ve sebzelere de yer açın.
- • Ve elbette sıvı tüketimi. Hayatımızın her döneminde olduğu gibi, mevsim geçişlerinde de yeterli seviyede su içmek oldukça önemli. Günde 2,5 ila 3 litre tüketmemiz gereken suyun yanında antioksidan özelliği yüksek olan yeşil çaydan da 2 fincan tüketebilirsiniz.
- • Uyku düzeni de çok önemli. Özellikle günlerin kısalıp, güneşin yüzünü daha az gösterdiği bu dönemde daha çok uyuma ihtiyacı hissedebiliriz. Ancak ne olursa olsun alıştığımız uyku sürelerini ve düzenini değiştirmememiz, alışık olduğumuz saatte yatağa gitmemiz gerekiyor.
- • Son olarak da egzersiz ve sporu asla ihmal etmeyin. Çünkü kış aylarında havalar soğuyunca vücut, ısısını dengelemek adına yağ depolamaya başlar. Bu yüzden ekstra olarak bu süreçte fiziksel aktivite arttırılmalıdır.
Sizler de mevsim geçişlerinin etkilerini en aza indirgemek ve sonbaharın yüzüyle yavaş yavaş karşılaştığımız bu günlerde dengeli ve doğru beslenerek daha dinç ve enerjik hissetmek istiyorsanız bunlara dikkat etmelisiniz. Özellikle diyetisyeninizin tavsiyeleri doğrultusunda bir program uygulamanız yeterli miktarlarda beslenmeniz açısından isabetli olacaktır.
Bu makale Hürriyet mecrasında yayınlanmıştır